DJl Zenmuse X5R ve Inspire 1 Raw

Artık drone denilince akla DJI gelmesi muhtemel. Bugün sizler için DJI’nın iki özel sürümü olan Zenmuse X5R ve Inspire 1 Raw modellerini inceledik. Biz özelliklerini ve performansından bahsedelim sizde size uygun olanını seçin.

DJl Zenmuse X5R ve Inspire 1 Raw

İlk olarak Zenmuse X5R ile başlayacak olursak bizim için en önemli özellik diyebileceğimiz alt tarafında bulunan kamerasının lensinin değiştirilebilir olması ve bizim ihtiyacımıza göre ve teknoloji ilerledikçe daha yüksek performanslı bir lens takılabilmesi. Şunu da söylemekte fayda var şuan ki kamerası 4K çekim yapabiliyor. Yani bu sizi uzunca bir kaç yıl daha idare edebilir.Her zamanki gibi bize iki farklı seçenek sunan DJI profesyonel ve normal kullanıcıları ayırmak için de iki farklı şekilde üretim yapmış. Arasındaki fark ne diye sorarsanız sadece kamera desek yeridir. Çünkü batarya konusunda bir üç dakikalık değişim kameranın yanında pek göze de batmayacaktır. Profesyonel sürümünde 4K kamera mevcutken normal sürümünde 1080p kamera muvcut. Fiyat farkıda az denemeyecek seviyede diyebiliriz.

DJl Zenmuse X5R ve Inspire 1 Raw.

Şimdi ise Inspire 1 Pro Raw hakkında bilgi verecek olursak sadece bu sürüme ait bir özellikse tek ve çift kumanda kullanılabilmesi. Bunun yanında şarj konusunda da bir hayli tasarruflu olan Inspire 1 pro sizi havada uzun süre asılı bırakmayı sağlayacaktır. Özellik bakımından birbirlerine benziyor gibi görünseler de bu model titreşim emici konusunda çok iyi diyebiliriz. Mesela rüzgarlı bir havada bile olsanız drone sabit kalmayı başarıyor ve size eşsiz bir görüntü veriyor.

DJl Zenmuse X5R ve Inspire 1 Raw...

Corby Leason ls-126 İnceleme

Drone modellerininden en ucuzu da diyebileceğimiz Corby Leason ls-126 ürün incelemesiyle karşınızdayız.

İlk olarak kimler almalı konusuna gelecek olursak drone’a fazla ayıracak bir bütçeniz yoksa ve resimlerde, videolarda çokta fazla bir kalite de beklemiyorsanız tam size göre bir drone. Fiyat konusuna gelecek olursak 130 TL gibi bir fiyata çok rahat buluna biliniyor.

Çin’de üretimi sağlanan bu drone Türkiye’ye de ucuza geliyor. Fakat ucuz olmasına karşın drone’lar da bulunan birçok özelliğin daha ilk seviyesi diyebileceğimiz bir drone bu. Yani şöyle açıklamak gerekirse yaklaşık bin liraya alacağımız bir drone havada yirmi beş, otuz dakika kalabiliyorken bu drone maksimum sekiz, on dakikaya kadar çıkabiliyor.

Corby Leason ls-126 İnceleme

 

Sensör açısından da pek fazla bir özelliği bulunmuyor. Şuan piyasaya çıkan modellerde otomatik kontrol ve havalanma seçenekleri bile mevcutken Corby Leason ls-126 modelinde sadece sizin kontrolünüzde kullanım olanağı var. Tabi hasar konusuna da gelecek olursak çarpma anında eğer sert bir çarpmaysa drone’unuz hasar alacaktır. Büyük ihtimallede çalışmayacaktır. Yeni modellerde ise çarpma esnasında drone kendi kendine fren yapabiliyor ve olası çarpmayı önceden engelleyebiliyor. Bunun dışında kendinizi uçuşa ve fotoğraf çekmeye kaptırır ve o esnada sarjın bittiğini farkketmezseniz drone’unuz yere çakılacaktır.

Corby Leason ls-126 İnceleme..

Kısaca özetlemek gerekirse fazla bir para vermek istemeyen fakat drone sahibi olmak isteyen kişilerin alabileceği bir drone. Zaten ucuz olması da en ilgi çekici yanlarından bir diğeri.

DJI Phantom 3 İncelemesi

Hayatımıza henüz yeni yeni girmeye başlayan drone’lar henüz yeni olmalarına rağmen iyice geliştiler. DJI Phantom bu sefer üçüncü serisiyle karşımıza çıktı.

İki farklı kesime hitap etmeye çalışan DJI bu sefer de geleneğini bozmayarak Professional ve Advanced sürümleriyle normal ve profesyonel kullanıcıları ayırmayı hedeflemiş. İkisi arasında gözle görülür bir fark diyebileceğimiz bir tek Advented modelinde 4K özelliğinin bulunmaması. Gerçi bu işi profesyonel anlamda zaten yapmayacaksanız pek işinize de yaramayacaktır. Çünkü 4K demek bir o kadar da micro sd kartta yer işgal etmek demek. Normal bir kameranın ile 4K bir çekim yapan kamera arasında videoyu kayıt etme alanı açısından dağlar kadar fark var dersek yanlış olmaz.

DJI Phantom 3 İncelemesi

Professional ve Advanced modellerinden bir diğer fark ise profesyone modeli Advanced modelinden bir hayli pahalı olması.

Ama genel olarak konuşmak gerekirse fiyat ve performans açısından çok uygyn bir drone diyebiliriz. 360 derece dönebilen bir kamerası ve çift kumanda ile kontrol imkanı sağlaması bizim birçok işimize yarayacağı kesin.

Wifi ile görüntü aktarılabilen bu drone wifi dışında usb bellek ile de görüntü aktarımı sağlayabiliyor. Kumanda olarak ise önceki modellerinden pek fazla bir farkı yok diyebiliriz.

Kamera özelliğine gelecek olursak 1080p çekim yapabilen Advanced ve 4K çekim yapabilen profesyonel sürümleri mevcut demiştik. Ve yine önceki modellerle aynı 12 megapiksel kameraya sahip ve kameranın resim formatları jpg ve raw şeklinde çekebiliyor.

Yuneec Typhoon Q500 4K Drone İncelemesi

Başlangıç seviyesinde ki pilotlar için en ideal diyebileceğimiz Yuneec Typhoon Q500 drone modeli eğer daha önce uçurma konusunda pek bir deneyiminiz yoksa ilk olarak tercih listenize eklemeniz gereken drone’lar arasında.

Kutu içeriğine gelecek olursak 1080p HD kamera, 2 adet pil, Şarj cihazı, 8GB micro SD kart ve bunlara ek araç şarj cihazı da yanında gelmekte.

Yuneec Typhoon Q500 ile çok güzel bir uçuş keyfi sürebilirsiniz. 12 megapiksel, 1080p / 60fps kamerası sayesinde çok net fotoğraflar ve gayet akışkan videolar çekebileceksiniz.

Yaklaşık olarak 25 dakika kadar havada kalabilen ve çekim yapabilen drone modeli diğer modellere göre ortalama aynı süre havada kalabiliyor. Zamanla bu havada kalma süresi en az bir saat gibi bir sürenin üzerine çıkmasını bekliyoruz umarım Yuneec mühandisleri bizi yanıltnayarak tez zamanda bunu da başarabilirler.

 

Yuneec Typhoon Q500 4K Drone İncelemesi

 

Rüzgarlı havalarda bile çok iyi tutuş sağlayan Yuneec Typhoon Q500 drone’u ani rüzgarlarda bile sizin işinizin veya zevkinizin kaçmasını engelleyecektir. Ağırlığı 1130g olan drone uçuş olarakta bize üç seçenek sunmuş durumda.

İlk olarak akıllı uçuş sayesinde bizim bir duvara yada başka şeylere çarpmadan yükselmemizi sağlayabilir. İkinci olarak ev modu olarak bir uçuş seçeneği bulunuyor. Bu seçenekte ise drone daha yavaş hareket ederek evin köşelerine çarpmamızı engelliyor. Son olarak geniş açılı uçuş seçeneği muvcut. Adından da anlaşılacağı gibi bu seçeneği dışarda geniş bir açı çekerken kaydedebilirsiniz.

3D Gözlük

3D gözlüğe bir diğer adıyla aslında daha çok duyduğumuz sanal gerçeklik gözlüğü de diyebiliriz. Bu gözlüklerin içine bir akıllı telefon takılarak yada dışardan bir kablo aracılığı ile tabletlere yada bilgisayarlara bağlanabilir.

Eskiden dergilerin yanında verilen plastikten yapılma iki kısmı da farklı renkte olan gözlüklere de 3D gözlük adı verilirdi fakat etrafa bakınca hiçbir şeyin değişmediğine şahit olmuşsunuzdur. Bu gözlüklerin aslında onların birkaç üst modeli de denebilir. Sadece video şeklinde bizim gözümüze aktarılıyor. Sağ gözümüze ayrı sol gözümüze ayrı bir görüntü ekranı olmak kaydıyla o anı yaşatmayı başaran mühendisler bu gözlükler yakın bir zamanda piyasaya sürdü.

 

3D Gözlük

 

Her akıllı telefona uygun olmaya bu gözlükler sadece belli beşlı yeni telefonlarla uyumlu. Youtube’de buna destek vermek için olsa gerek 3D seçenekli videolar bünyesinde barındırmaya başlamış. Alış veriş merkezlerinin oyun bölümlerin de de hızla yayılmaya başlayan 3D gözlüklere büyük ilgi de devam etmekte.

3D gözlükler bir kaç çeşit olabiliyor. Mesela bir diğer türü de polarize olan türüdür. Aslında büyük çoğunluğumuz bu 3D gözlüğe pekte yabancı değiliz çünkü sinemalarda 3D’li filmlerde hep polarize camlı gözlüklerden kullanıyoruz. 3D’li bir filmde Sinemada çıplak gözle filme baktığımızda bulanık bir şekilde görürüz. Bunun nedeni bazı ışıkların yatay ve dikey ayrı ayrı verilmesi ve kalınlık uzunluk bakımından da gözlüğe göre ayarlanması. Gözlüğü taktığımız zaman gözlük ışık açılarını toparlayıp beynimize o şekilde iletmeyi başarıyor.

MP4 Çalar İnceleme

Günümüzde mp3 ve mp4 çalarlara akıllı telefonlar yüzünden pekte ihtyaç kalmasa da bazıları için vazgeçilmez diyebileceğimiz kişilerde olduğunu biliyoruz. Bu yazımızda sizler için sıradan bir mp4 çalarda neler olduğunu ve sizin ne türden ihtiyacınıza yarayabileceğini inceledik.

Kimler almalı konusundan başlayacak olursak yeni model telefonlarda radyo olmayabiliyor eğer radyo konusunda ilginiz varsa almanızı öneririz. Akıllı telefonların şarjları da malum hemen bitebiliyor eğer spor yapmaya falan meraklıysanız yada herhangi bir gezintide kulaklığı takıp saatlerce müzik dinlemek istiyorsanız kaçırmamanız gereken bir ürün diyebilirim.

 

MP4 Çalar İnceleme

 

Ayrıca harici hoparlöre de sahip olan mp4 çalarlar sizin kulaklığı çıkarıp yanınızdakine bir şeyler göstermenize ve dinletmenize de olanak sağlayabiliyor.

Boyutu ve küçüklüğü açısından cebinizin bir köşesinde veya çantanızın en kuytu köşelerinde sizi rahatsız etmeden günlerce durabilir. Üstte de bilirttiğim gibi şarj konusunda sizi günlerce idare edebilir. Tabi eğer istenilirse pilli seçenekleride muvcut bu sizin tercihinize kalabiliyor.

Akıllı telefonlarda bile olan özelliklerden bir kısmını bünyesinde zaten uzun zamandır barındıran mp4 çalarlar ekolayzır seçeneğiyle de sizin müzik zevkinizi ikiye katlamayı başarıyor dersek yalan olmaz açıkçası.

Şarj konusundan tekrar devam edecek olursak yarım saatlik bir şarj ile size saatlerce müzik dinletisi yaşatan mp4 çalarlar ona ek olarak sizin video izlemenizi fotoğraflarına bakmanıza da olanak sağlıyor. Bazılarında çok yüksek olmasa da anı yakalamaya yetecek kadar kamerası bile var.

Sürücüsüz Taksi Devri Başlıyor

Günümüzde sürücüsüz taksi söylentileri çok fazla yayılmıştı ki Singapur‘da ilk sürücüsüz taksi sokağa çıktı ve görevini yapıyor bile.

Son yıllarda telefonların akıllanması ve araçlara yapay zeka üretilmesi konusunda çok fazla yol kat eden firmalar bu sefer karşımıza sürücüsüz araç ile çıktı. Singapur’da yavaş yavaş yaygınlaşan bu sistem 2018 yılına kadar tamamen sürücüsüz araçlardan oluşacağı düşünülüyor.

Şuan sadece Singapur’da başlayan sürücüsüz arabalar talep görmesi ve daha da ilerlemesi halinde tüm dünyada yayılması bekleniyor. İçinde GPS sistem sayesinde yön bulmak ve sizi gideceğiniz yere bırakmak konusunda üstlerine de yok diyebiliriz. Ama tabiki de zamanla bir sorun çıkmaz sağlam bir şekilde devam ederlerse tüm dünyada yaygınlaşması daha da az bir zaman alması muhtemel.

 

sürücüsüz taksi inceleme

İçinde yolcu taşıma kapasitesi olarak altı kişilik yer bulunan aracın adı da nuTonomy adını almış durumda. Aracın nasıl çağırıldığına gelecek olursak  Uber üzerinden çağrılan araç uygunsa hemen sizin yanınıza gelebiliyor ve siz bindikten sonra kapıyı kapatmanız halinde gideceğiniz yere sizi bırakabiliyor. Kulağa bir değişik gelse de Singapur şehrinde bu olay artık sıradan bir hal almaya başlamış bile.

Araçların üretim aşamasında ve piyasaya sürülmesinde Renault Zoe ve Mitsubishi i-MiEV önemli bir rol oynuyor ve sahipliğini üstlenmeyi de başarıyorlar. Bize de iyi yolculuklar demek düşüyor.

Sony’den İlk 8K Televizyon Duyuruldu

Japon teknoloji devi olan Sony şimdi de 8K televizyonla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. HD, Full HD ve 4K derken şimdi de 8K televizyon gelmesi bu sektörde ilerlemenin çok hızlı olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı.

Çıkış tarihi olarak 2020 gibi söylentiler ortalıkta dolaşıyor. Aslında 2020’de satışa çıkarılmasının bir sebebi ise o yıl olimpiyat oyunlarının Tokyo  şehrinde yapılacak olması ve seyircilere 8K görüntü kalitesin de izlemeyi hedeflediği konuşulan bir diğer konular arasında. Bize kalırsa bedavadan da tüm dünya çapından reklamını da yapacak olması.

Panasonic’de 8K çalışmalarını sürdürmesi onun Sony’den önce acaba çıkarabilir mi sorularını sordurmuyor değil fakat Panasonic de benzer stratejiyi uygulayacağını zannediyoruz. Hatta kendi aralarında gizli bir anlaşma bile yapılmış olabilir çünkü 8K TV formatı için gerçekten devrim denebilecek bir kalitede. Ekrandan en ufak bir tozu bile ayırt etmede zorlanmayacağımız bir teknoloji.

 

Sony'den İlk 8K Televizyon Duyuruldu

 

Son olarak özetlemek gerekirse 2020 televizyon çağının en büyük sıçramasından birisini yaşayabilir. Ama şuan bile 4K yayın bulmak ne kadar zor hatta imkansız gibi bir şey. Bize kalsa önce alt yapıyı filmleri kaliteli çekmeyi başarabilinmeli daha sonra onu TV ye uyarlanabilinmeli. Çünkü TV şuan 4K ise ona 720p çözünürlükte bir format attğımızda bile görüntü pek iyi olmayacaktır. Dörtte bir oranında görüntüde bozulmalar bile olacaktır. Bu yüzden ilk önce alt yapı halledilmeli daha sonra üst kısımlarla uğraşılmalı.

HP’nin Yeni teknolojisi; Ekranı Sizden Başkası Göremeyecek

Hp uzun zamandır üzerinde çalıştığı ekran konusunda bir aşama daha ileriye giderek yan taraftan sizin ekranınıza bakan bir kişinin sizin ekranınızı görmesini engellemeyi başardı.

Bilgisayar teknolojileri hep performans açısından ilerlerken HP buna kendi yön verdi ve kullanıcı yorumlarını ve isteklerini büyük ölçüde dikkate alarak ekranınızı sadece sizin görmenizi sağlamak amacıyla ilk adımını attı diyebiliriz. Aslında ufak bir adım ama eğer buna önem vermeyi devam ettirirse çok fazlasını daha başaracağından eminiz. Çünkü ekranımızı herkesin görmesini istemeyiz yada ekranımızda özel bir şey varken yan taraftan geçen bir insan sizin ekranınıza bakarken yakalamanız pek hoş olmayacaktır.

Hp ekran modeli

 

Sure View adını verdiği ekran teknolojisi sizin bilgisayara tam karşıdan bakarken çok net ve olağanüstü bir görüntü verirken yan taraftan gayet mat bir ekran görmeyi sağlayacaktır.

Şuan bize ne kadar ilgi çekici gelse de elimizden kullanmadan tam olarak nasıl olduğunu anlayamayacağız. Bu yüzden önümüzdeki aylarda çıkması beklenen yeni HP model ekranların Sure View teknolojisini sizin için tekrar deneyeceğiz. Ve eminiz ki yakın zamanda birçok firma bu tür ekranlar üretmeye başlayacak ve meraklısına ulaşmasını sağlayacaktır. Eksiklerine gelecek olursak yada şöyle söylemek gerekirse ortak film izlemeyi o ekranda unutabilirsiniz ve sadece bilgisayarın tam karşısında olan kişi ekranı görebileceği gibi arkadaşlarınıza göstermek istediğiniz bir fotoğrafı yada videoyu hepsini ekranın karşısına teker teker oturtmanız gerekebilir.

Uçan Arabalar Ne Zaman Çıkacak

Küçüklüğümüzden beri duyduğumuz uçan arabalar her teknoloji ilerledikçe çıkması daha muhtemel gözüküyor. Alında yakın zamanda uçan arabaya dair testler yapılmakta zaten eğer teknoloji bu hızda ilerlemeye devam ederse uçan arabaya binmek için çok da fazla bekleyeceğimizi sanmıyorum.

Bilim kurgu filmlerinde sürekli görmeye alıştığımız ve her seferinde hayalini kurduğumuz uçan arabalar ABD’li bir firma tarafından geliştirilme sürecinde. Aşağıda buna dair bir fotoğraf görebilirsiniz.

 

Uçan Arabalar Ne Zaman Çıkacak

 

Uçan arabadan kastımız aslında uçak değil. Yani bir piste bile ihtiyaç duymayan güvenli ve her an her yere rahatlıkla inebilen bir araç. Bunun dışında karada da normal araçlarla beraber dikkat çekmeden ilerlemeyi sağlamak. İstekler ve ihtiyaçlar böyle öok oldukça üretim aşaması bir o kadar da zor oluyor diyebilirim. O yüzdendir ki ABD’li bir firma yıllarca bunun üzerinde çalışıyor ve halada çalışmalarına son sürat devam etmekte.

Çevre açısından da ozon tabakasına verilen zarar arabalar dolayısıyla bir hayli fazla. Günümüzde ozon tabakasına çok az hatta hiç denecek miktarda gaz salan elektrikli araçların sayısı günden güne artıyor ve üretilmesi muhtemel olan uçan arabalar içinde elektrilikli bir sistemle gelmesi muhtemel. Kaza anında yada kazaya yaklaşırken kendiliğinden önlem alma akıllı sistemleride olacağı konuşulanlar arasında.

8 ila 10 yıl gibi bir süreçte fiyat belirlenmesi ve bu fiyata göre taleplerin ne denli olacağına bağlı çıkış tarihi değişebilir.

Vücudumuzda Yeni Organlar Geliştirebileceğiz

Bugün sizler için hazırladığımız Geleceğin teknolojisi üzerinden ortalama elli yıl sonra olabilitesi yüksek gelişmelerden bahsedeceğiz.

Her geçen gün teknolojinin gelişmesi ve sürekli yeni çıkan modellerden her yeni çıkan modellerin ise bir öncekinden kat kat iyi olması  teknolojinin ne kadar hızlı aktığının bir göstergesi. Çocukluğumuzdan beri duyduğumuz uçan arabalar gelecek ve sesimizle her şeyi kontrol edebileceğiz söylentileri zaten doğru olmaya da başladı. Örnek vermek gerekirse günümüzde yeni yapılan evlerin çoğu akıllı sistemler üzerine inşa ediliyor ve sizin tek anahtar kelimelerinizle istediklerinizi yerine getirilebiliyor.

 

Vücudumuzda Yeni Organlar Geliştirebileceğiz

 

Asıl konumuza gelecek olursak Bilim İnsanları vucudumuzun organları kendi kendini tamir edebilir ve sıfırdan yaratılabilir kanısı üzerine konuşuyor. Sadece bunu sağlayacak genetik kodun bir araya getirilerek önce testlerin yapılması ve ardından anne karnından başlayarak tüm insanlığa yayılmasını hedeflemekte. Bu sayede vucudumuzun hastalıklara karşı özel bir mekanizma sağlaması ve olağan üstü bir durumda böbreğimizin iflas etmesi halinde yerine yeni bir böbrek temin edebilecek seviyeye gelmesi planlanıyor. Bu akla biraz uçuk gelsede bundan yirmi otuz yıl öncesine kadar akıllı telefonlar hakkında şuan olan özelliklerin bir kısmını dahi duysak onlarda bize gayet saçma ve uçuk fikirler gelebilirdi.

Bazı bilim insanlarına göre de vucudun kendini toparlama ve düzenleme koduna anne karnından itibaren geldiği ve sadece ortarığa çıkarılmayı beklediği kanısında. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.

AMD Radeon R9 290X İncelemesi

AMD her geçen gün yeni bir model çıkarıyor fakat her çıkan modelin fiyatı bir diğerinden yüksek oluyor. Ama bir o kadar da işlevi ve performansı büyüyor. Asıl konumuza gelecek olursak bugün sizlere AMD’nin R9 290X modelinden biraz bahsetmek isterim. Nvidia GTX 780′ rakip olarak çıkarılan AMD Radeon R9 290X modeli sizi ne kadar tatmin eder bilemem fakat bunu pek başarabileceğini sanmıyorum. Çünkü sadece GPU’sunu yeniden isimlendirerek karşımıza çıkan ve performans bakımından diğer modellerinden pek bir farkı olmayan AMD bu sefer bu sorununu aşmış diyebiliriz. Gerçi Nvidia’ya ne kadar yaklaşır orası tartışılabilir bir konu. AMD  Core Next 2.0 sürümünü taşıması bununla birlikte birçok özelliği bünyesinde taşıyor.

 

AMD Radeon R9 290X İncelemesi

 

28 nm üretim aşaması üstüne kurulu bu R9 290X’in ROP sayısında yüzde yüz denecek bir artış gözlemleyebiliyoruz. 1000MHz hızında çalışan GPU’su 250 watt güç tüketimine de sahip. Yeni teknolojilerde bu güç tükatümi 75 watt’a kadar düşerken 250 watt bize bayağı fazla geldi doğrusu. Ekran açısından önemli olduğunu düşündüğümüz RAM seviyesi R9 290X modelinde de aksatılmamış ve 4GB olarak karşımıza çıkmayı başarmış. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim 521bit olması sizin hızınıza yetişebileceğinin büyük bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor. Ve eş değer modellerini 512bit sayesinde büyük ölçüde geri bırakmayı hedefleyen AMD bi nevi bunu başarıyor.

Sony SmartBand 2 İnceleme

Sony’nin yeni nesil akıllı bilekliği SmartBand 2 ile kalp ritminizi ölçebileceksiniz. Sağlık faktörü her daim göz önünde bulunduğundan bu alet oldukça tutacak gibi görünüyor.

Giyilebilir teknolojik ürünler hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Cihaz içinde özel sensörler sayesinde dahili kalp atış hızı monitörü ile nabzınızı sürekli takip ederek kontrol altında tutuyor, ek olarak streslimisiniz değil misiniz bunu da ölçümlüyebiliyor.

 

Sony SmartBand 2

 

Akıllı bileklik uyku düzeninize göre kullanıcısını uyararak onun uyanmasını sağlayabiliyor. Geç kaldım, kalkamadım derdi son buluyor gibi.

 

SmartBand 2 , IP68 su geçirmez gövdeye sahip ve 2 günlük pil ömrü var. Bileklik tüm verilerini Sony ‘nin Lifelog uygulaması içine aktararak Sony akıllı telefonlar üzerinden takip edilmesini sağlıyor.

 

Sony SmartBand 2 nedir

 

Yeni nesil akıllı bilekliğin birçok farklı fonksiyonu mevcut. Bu bileklik sayesinde çağrı, mesaj , e posta yada tweet aldığınızda sizi uyararak ( uyarıları titreşim yada flaş ışıklarıyla ) etkileşim kuruyor. SmartBand 2 bilekliğiyle telefonunuzdaki müzik çaları dahi kontrol edebiliyorsunuz.

 

Eylül ayı itibariyle 60 Ülkede yaklaşık 133 Dolar seviyelerinden satışa sunulması beklenen SmartBand 2 oldukça etkileyici.

 

Facebook Veri Merkezi Yenilenebilir Enerji Kullanacak

Facebook Yenilenebilir Enerji Kullanacak

 

Facebook’un Teksas eyaletindeki Fort Worth’ta yenilenebilir enerji ile çalışacak veri merkezi kuracak. Rüzgar enerjisi ile çalışan yenilenebilir enerji sayesinde tüm veri merkezlerinin 50% ‘sinin 2018 sonuna doğru enerjisini karşılayacaklarını amaçlıyor.

 

 

Facebook Veri Merkezi Yenilenebilir Enerji Kullanacak

 

Facebook 2015 sonu hedefi , veri merkezlerinin 25% lik kısmında yenilenebilir enerji kullanmak için çalışmalar yapıyordu. Sosyal paylaşım sitesi Facebook daha uzun vadeli olarak da tüm operasyonlarında yenilenebilir enerji kullanmayı hedefliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından hangisinin uyumlu olduğunu ve keşifler için Greenpeace ile ortak hareket ediliyor.

 

Fort Worth’ta bulunan Facebook veri merkezi toplamda 17 bin dönümlük arazi üzerinde rüzgar çiftliği kurmak için Citi Energy, Alterra Power ve Starwood Energy birlikte çalışıyor. Bu yeni veri merkezi 2016 sonunda aktif olacak şekilde çalışmalar hızlandırılmış durumda.

Casusluk Teknolojisi ve Tarihi

Dinlenen telefonlar, fiber kablolar, uydu sinyalleri. Gizli bilgilerin peşindeki casusluk teknolojisi, iletişim teknolojisinin peşinden bir an olsun ayrılmıyor.

Google’ın sorumlu müdürü olarak görev yapan Eric Schmidt kısa bir süre önce New York‘ta gerçekleştirilen bir etkinlikte casusluk için “Toplumumuzun doğası” tabirini kullandı. Bunun doğru olup olmadığını ispatlamak için büyük bir tartışma oluşabilir. Sonuçta asıl mesela casusluğa merak gidermek için iyi örgütlenmiş çaba mı yoksa insan doğasının ayrılmaz bir parçası olarak mı baktığınız. Schmidt “Casusluk toplumumuz kadar eski bir kötülüktür” deseydi bu kadar tartışma çıkmayacaktı.

Tarihçi ve istihbarat kurumları üzerine uzman Wolfgang Krieger’in “İstihbarat örgütlerinin tarihi – Firavunlardan CIA’ya” adlı kitabında belirtildiğine göre casusluk etkinliği çok eskiden gelmekte. Elinin altında bütçesi olan ilk sabit kadrolu casus 16. yüzyılda İngiliz Kraliçesi 1.Elizabeth’in hizmetinde çalışmıştı. Adı Walsingham olan kişi, Dünya’nın ilk istihbarat müdürü olarak görev yaptı. Başlıca başarısı ise Kraliçe’ye karşı Katoliklerin düzenlediği bir komployu ortaya çıkartması oldu. Bunun üzerine İngiliz Kraliçe’si, İskoç Kraliçe’si Marry Stuart’ı idam ettirdi. Bugün ise bu kişilere gizli muhabir deniyor. HuMINT’in yanı sıra bir bilgi toplama yöntemi daha var ki, casusluk yöntemleri arasına girişi sinyal teknolojisi ile gelişmeye başlıyor.

telefon casuslugu
 

► İletişim Teknolojisinin Gölgesi

“Sinyal istihbaratı” yani SIGINT, ajanların telefon hatları ya da radyo sinyalleri gibi teknik iletişim rotalarını dinleyerek bilgi toplamasını anlatıyor. SIGINT, iletişime yardımcı olan elektronik aygıtların olumsuz yanını da gösteriyor. 1996’dan kalma bir CIA raporu gözetlemenin iletişim teknolojisinin gölgesi olduğunu, iletişim teknolojisinin daima yakından takip ettiğini vurguluyor. Bu inkar edilmez bir gerçek olduğu kesin.

İlk ticari telefonlar ABD’de 1887‘de kullanılmaya başlanmasıyla birlikte on yıl geçmeden polis telefon konuşmalarını yaygın bir biçimde dinlemeye almıştı. 1998’de Danimarka’lı elektrik mühendisi Valdemar Pulson’un icat ettiği telgrafon adlı alet, dinlenen görüşmelerin gizlice kaydedilmesi olanaklıydı. Telekominikasyon alanındaki diğer gelişmeler sayesinde casusların kullandığı aygıtlar giderek küçülerek yetenek kazandı.

 

► Dinlemeler 1945’te Başladı !

Her şey bir yana, soğuk savaş dönemi de gözetleme teknolojisinde muazzam ilerlemelere yol açtı. Rus istihbarat örgütü KGB bu konuda rakip tanımıyordu. Onların talebi üzerine fizikçi Leon Theremin, daha 1945’te bir mikrodalga dinleme cihazı geliştirdi. Bu aygıtın en ilginç yanı harici bir güç kaynağına ihtiyaç duymamasıydı. Bu yüzden, kimse dinlemediği sürece aygıtın farkına varmak olanaksızdı.Bu aygıt ABD mührünün tahta bir kopyasının içine gizlenmişti. Alet ilk defa 1952’de, Rus ajanları ABD büyükelçisini gizlice dinlerken kazara bir İngiliz telsiz operatörü tarafından farkedildi.